top of page

ENCLOSURE

Göllerin kuşların ve kasımpatılarının arasından geçtin

Su mercimekleri

Kıpkırmızı bir bataklığın sessizliğinde

O eski kargalar yok

Ömürleri uzun ve uzun uzun uzaklara bakan

Yokluklarını alıp yol yaptılar

İngiltere, serfler ve lordlar da

Bir karganın kanadında

Masallardaki cüceler gibi uzaklara uçtular

Güneş artık onlar için doğmuyor

Biliyorlar ayçiçekleri

Akşamüzeri ve belki de bir çağın sonunda

Yazık son çiçekler

Şimdi güneş bir fabrikanın keskin köşelerinde ikiye bölünüyor çığlık atarak

Yayılmış kocaman bir griliğin üzerine

Ceviz toplayan köylüler ve annem

Siyah bir sanayi dumanının içindeler oysa

Gökyüzündeydi eskiden güneş

Bize öğretildiği gibi doğudan doğar ve batması gereken yerden batardı

Şimdi plazaların camlarında akşamları göz kamaştıran bir turunculuk

En altından geçiyorum bir üstgeçidin

Kafamı eğiyorum

Çarpmak istemiyorum

Güneşin doğduğu yerden gelen insanların sefaletine

Kulaklarımı tıkıyorum

Duymamak için kirli ellerinin seslerini

Otogarların sinsi dehlizlerinde kendimi unutuyorum

Görmemek için

Çatırtısını

Penceresiz kargir evlerin yitikliğini

Ve bitişlikten yükselen gökdelenleri

Korkunç gölgesindeyim ufacığım upuzunluğun

Bir kuş ve bir anısıyla birlikte

Otluklarda ve harman zamanı sevişen çingeneler de öldüler diyor bana

Şimdi buradasın

Unut çekirgelerin seslerini

Taksim meydanında bir öpücük çok yakışıyor bu şehre

Ya da sevişmek sevgiliyle masumiyet müzesinde

Tut canım ellerimden

Tut ama

Unutma

Köyler çitlendi ve bir çağ sona erdi



Son Yazılar

Hepsini Gör
KÜMÜLATİF

Sümerliler tapınaklarını yedi katlı inşa ederlerdi. Bunu bir cuma günü Hasan’dan öğrendim. “Gerçekten herkesin okuması gereken bir...

 
 
 

Comentários


Öne Çıkanlar
Son Yüklenenler
Bizi Takip Edin
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Instagram Social Icon
bottom of page