Mirelere Sitemimdir

-i-

bugün gelemesen de

yarın lütfen gel

gerekirse bugün de gel

-

usavurmanın diplomasını astığı

pek billur

pek kaygan

ortodoks duvarlar.

akademide başlayan masal

tabi ki bitiyor mezbahada.

bak sen şu işe!

tanrılara -ve adamlarına- elbise

olmuş tüm işediğim duvarlar.

elbiselerinin arasından

sırıtıyorlar.

destur!, ıslık çalamayan,

sen, sen ve sen

ve tüm allende yandaşları

ve biz labdakos kanlılar.

intihar ettiler bizi,

yazgılarımıza

bakmadan.

köpüklü köpüklü kahroldu kaybolmak.

elbiseler dolusu havalanan,

sıkıştırdı duvarlar.

-ii-

nereye gideceğini

bilmeden,

nerelere gidersin?

-

ters hareke eğirdi postumun kavislerini.

(etten, gömlekten boşaldığı

gibi

kemikten, arthaud'nun kemirdiği

gibi)

etten ve kemikten bir mitosun

übik vesayeti, etten ve

kemikten idi.

eğirdi kavislerimi.

sanki hattat ürküden mürekkepti.

ve

bengilikten yeryüzüne inen bir yol

vardı, mümkünse daha

derine.

işte! tebai'de!

teslim ettim kavislerimi

beyaz çoraplı bengiliğin yollarının

derinliğine.

fakat, bulutların altından burnunu

çıkarmadan önce

o* da esir düştü pinochet'nin

müfrezelerine.

-haha, bak sen şu işe!

*o ki bengiliktir.